Kore Yarımadası’nda, tarih boyunca bir arada tek bir devlet olarak yaşayan bu millet 1910 yılında Japonya’nın o dönemde çevresindeki ülkelere karşı uyguladığı genişleme politikasına maruz kalmışlardır. Ancak 1945’te II.Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile iki kutuplu dünyanın soğuk savaş politikası bu adadaki milleti de etkilemiştir ve aralarında bir kızışma başlamıştır. 1945 yılında Japonya’nın teslimi ile ABD ve Sovyet Rusya arasında bu topraklarda kuzeyde Sovyetler yanlısı güneyde ise ABD yanlısı bir hükümet kuruldu ve iki ülkede askerlerini 1948-1949 yılları arasında ülkeden çektiler.
Kuzeydeki Sovyet yanlısı Kim Hanedanlığı’nın burada güneye karşı saldırgan tutumu ve ardından Çin’in de BM’de bu konuda Sovyetleri desteklemesi ile Kore Yarımadası’nda iki kutuplu dünyanın ilk sıcak çatışması başladı. Güney Kore hükümetinin çok zor durumda olduğunu ve eğer yardım edilmezse Kuzey Kore hükümetinin burayı işgal edeceğini anlayan ABD ve müttefikleri hem askeri yardım hem de silahlı yardımda bulunarak burada kendilerini büyük bir çatışmanın içinde buldular. (Müttefikleri içerisinde TBMM’de alınan karar ile Türkiye’de yer almaktaydı)
Barışın sağlanması ile iki ülke 38.enlem sınır kabul edilmek üzere iki ayrı devlet haline geldiler. Bu iki ayrı devletin arasındaki çatışmalar günümüzde halen etkisini göstermekte. Kuzey Kore’de Kim Hanedanlığı, günümüzde dahi füze denemeleri yaparak iki ülkenin gerilim seviyesini zirveye çekmektedir. 2018 yılında iki devlet arasında bir barış görüşmeleri olmuştur ve iki ülkenin lideri sınır noktasında bir araya gelerek bu savaşın artık resmi olarak bittiğini tescil etmek için görüşmelere başlamışlardır.
Bu barış görüşmelerinin etkisi maalesef çok uzun sürmemiştir ve yakın zamanda Güney Kore hükümeti, Kuzey Kore’nin 10 hatta daha fazla füzeyi iki ülkenin deniz sınırının güney kısmına fırlattığını açıklamış ve bunun üzerine F-15K ve KF-16 savaş uçaklarından yapılan füze atışlarıyla yanıt verildiğini açıklamıştı. İki ülke arasındaki gerilim ne zaman düşecek bunu zamanla göreceğiz.
