Bilindiği üzere 7 Ekim 2023 Cumartesi günü, Hamas’ın İsrail’i hiç beklemediği anda vurmasıyla başlayan süreç, bugün tam 16. gününe girdi. Öncekilere göre daha şiddetli bir saldırı yapan Hamas, bu kez İsrail’e tarihindeki en büyük yıkımı yaşattı. İsrail, yıllardır Gazze şehrini sivil olup olmamasına bakmazsızın bombalıyor. İlk şoku atlatan İsrail hükümeti, bu şok sonrası olağanüstü hal ilan edip, derhal savaş kararı aldı.
Sivil halkın dahi düşman olduğunu belirten İsrail’li yetkililer; çocuk, yaşlı, hasta ve kadın farketmeden herkesi vurdu ve vurmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde, Gazze’de El Ehli Hastanesi’ni vuran İsrail, ilk yaptığı açıklamada burayı vuranın kendileri değil Hamas’ın kendi halkını vurduğunu söylemiş ve bir fiyaskoya daha imza atmışlardı. Sırf böyle bir şeyi, BBC’nin geçtiğimiz günlerde “Hastanelerin altında gizli tüneller var” haberine dayanarak yaptıkları açık ve net ortada. Yaptıkları bu katliam ile binlerce masum sivilin ölümüne sebep oldular.
İsrail, bölgede yaptığı bu insanlık hukukuna aykırı saldırılarına rağmen hala kendini haklı görmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog, İngiltere’ye düzenlediği bir ziyarette İngiltere Başbakanı Rishi Sunak‘a BBC’yi şikayet etmişti. BBC’nin Hamas’ı bir terör örgütü olarak olarak tanımlamasını istemişti. Daha öncesinde de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu‘nun, İngiltere’den herhangi bir taarruz için yardım istediğini görmüştük. Bir Gazze için korkudan tüm dünya güçlerinden yardım istiyorlar. Hem de karşılarındaki sivil halk olmasına rağmen…
Birkaç gün önce, yine sivillerin olduğu bir pazar alanını vuran İsrail, hiçbir istihbarat raporu olmaksızın 8 sivil masum halkın ölümüne sebep oldu. Burası bir askeri yer değil, burası bir MÜLTECİ KAMPI. Orada çocuklar, kadınlar ve yaşlılar var. Hiçbir şekilde insani hukuğu umursamıyorlar. Bölgedeki halk çok zor durumda ve Refah Kapısı’nın olduğu yeri dahi bombalayan İsrail; ABD’nin isteği üzerine sonunda Refah Kapısı’nın açılmasına izin verdi. Yardım tırları Gazze’ye giriş yaptılar fakat gelecekte ne getirir bunu kestirmek gerçekten çok zor.
İsrail, olası bir kara harekatında ne gibi kayıplar yaşayacağını büyük ihtimalle düşünmüştür eğer düşünmediyse geçmişte büyük tecrübelerle sabittir. Bilindiği üzere, Gazze şehri adeta tüneller şehri olarak biliniyor. Şehrin altı tamamen tünellerle kaplı ve İsrail askerleri buraya girdikleri anda karşılarında sapan atan o masum sivilleri değil, ellerinde gelişmiş silahlar olan kişileri göreceğini biliyor.
İsrail, Gazze konusunda geçmişten büyük bir tecrübeye sahip. İsrail’in en seçkin birliği olan Golani Tugayı, 2014’te Gazze’ye saldırdığında El Zeltuna kampına girmişlerdi. 17 askerlerini kaybettiler. Golani Tugayı komutanı; “Öyle bir yere girdik ki tünellerden hamaslılar çıkıyorlar, bize roket atıyorlar, ateş ediyorlar ve yüzlerini bile göremiyoruz, bir anda kayboluyorlar” demişti. Gazze şehrinin altında yüzlerce tünel var. Hamas’a yapılacak herhangi bir saldırıda İsrail ordusu perişan olur.
İsrail, 2008-2009 yılları arasında “Dökme Kurşun Operasyonu” adı altında Gazze’ye bir saldırı yapıyor. Bu saldırıda sahildeki çocukları vurmuşlardı. Geçmişten beri, Gazze’yi vurmaya devam ediyorlar.
Bir örnekte 12 Ağustos 2006 tarihinde, İsrail’in Lübnan’a yaptığı saldırıda meşhur “Merkava” tanklarını kullandıkları bir saldırı gerçekleştirmişlerdi. Bu savaşta onlarca Merkava tankları infilak etmişti ve sırf bu coğrafya için tasarlanmış olan tankları, Hizbullah tek tek patlatmıştı.
Olası bir büyük hezimette, mutlaka ABD’den yardım isteyeceklerdir. Eğer olaya ABD askeri olarak müdahil olursa bu duruma; İran, Çin, Rusya, Türkiye, Mısır ve birçok Arap devleti suskun kalmayacaktır. ABD şu an üçüncü bir ülke karışsın istemiyor fakat gelecekte kendisinin bu olaya dahil olup olmayacağı belirsiz. İsrail, geçmişten beri “Arz-ı Mevut” dediği büyük İsrail projesini gerçekleştirmek için büyük bir çaba içerisinde. Yıllardır bölgedeki Filistin halkını, yaptığı saldırılar ile bölgeden uzaklaştırma çabasında fakat bölge halkı bu topraklardan asla vazgeçmeyecektir.
Son olarak bu İsrail’in gelecekteki projesi ile alakalı yaşanan bir olay ile yazıyı bitirelim. Geçmiş bir süreçte, Netanyahu, İsrail’in en büyük din adamını ziyaret ediyor. Din adamı Netanyahu’ya eğilip Meşiah hala gelmedi, gelişini hızlandırın diyor. Netanyahu’da gelecek gelecek diyor. Din adam ise, o zaman biraz daha hızlandırın diyor.
Her şey açık ve net ortada…
Aykut FİLİZ
