Yunanistan Ege’de Bir Savaş Çıkmasını mı İstiyor ?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

9 Eylül 1922 yılında İzmir’in Yunan işgalinden kurtarılması ile Anadolu coğrafyasında yeni bir Türk devletinin ortaya çıkışı batı ve Yunanistan tarafından istenilmeyen bir durumdu. Bu yıldan itibaren Yunanistan dönem dönem Türkiye’ye karşı Ege’de gerek deniz mili konusu olsun gerekse de Batı Trakya Türkleri konusunda olsun daima problem çıkartan bir ülke olmuştur. 2.Dünya Savaşı sonrasında 1947 Paris Barış Antlaşması’yla Yunanistan, Ege’deki adalar verildiğinde adaların silahlandırılmaması konusunda bir madde bulunuyordu, Yunanistan ise bu maddeyi tanımayarak, o dönemden başlayarak adaları silahlandırmaya başlamıştır.

2.Dünya Savaşı sonrası şekillenen (Soğuk Savaşı dönemi) dünyada Yunanistan ve Türkiye’de taraflarını belli etmeye başlamıştır ve bu süreçte 1952 yılında iki ülkede NATO üyesi olmuşlardır. Ege’deki adaların silahlandırılması 1960’lar ile aslında başlamıştır. 18 ocak 1966 yılında gazete manşetlerinde ABD ve İngiltere’nin Türkiye’ye karşı Yunanistan’ı silahlandırdığından bahsediyor. Bu yıl içinde Yunanistan’da bir askeri darbe oluyor ve bu darbe ABD lehine yapılıyor. Bu iki ülke 1922’den sonra Kıbrıs Adası konusunda karşı karşıya geldiğinde bu sefer gerginlik uzun bir süreden sonra tekrar zirveye ulaşmıştı. 1967 yılında yaşanan bu gerginlikte Süleyman Demirel hükümeti, adaya bir çıkarma yapmak istemiş fakat eldeki olanaksızlıklardan dolayı bu çıkarma tam 7 sene sonra yapılabilmiş ve ada bugün iki devletli olan halini almıştır. Yıllar sonra Süleyman Demirel, elinde askeri teçhizat ve çıkarma gemisi olmadığı için 1967 yılında harekatı yapamadığını söylemişti. 1967-71 arası Türkiye’ye çıkartma gemileri aldı ve 1974 çıkartmasının öncesindeki hazırlığı yapmış oldu. Yıllar sonra bunu Bülent Ecevit’te aynı bu şekilde anlatacaktı. Bir süre sonra NATO’yu bırakan Yunanistan, 1980 darbesi sonra Kenan Evren’in NATO’da veto kararını olumluya çevirmesi ile tekrar NATO ittifakına katılmıştır.

1995 yılında, Kardak kayalıklarına çarpan Figen Akat isimli gemimizi kurtarmaya gelecek olan Türk ekibi mi yoksa Yunan ekibi mi olacağı iki ülke arasında bir krize sebep olmuştu. Yaşanan bu kriz, iki ülkeyi savaşın eşiğine kadar getirmişti. O dönemde dışişleri müsteşarı olan İnal Batu ortaya bir fikir atarak ikinci bir kayalık olduğunu ve bu kayalıklara çıkarsak savaşın eşiğinden dönüleceğinden bahseder ve dediği gibi olur. Yunanistan’da hükümet düşer ve savaş olasılığı tamamen ortadan kalkar.

Geçtiğimiz aylarda Yunanistan, bir kez daha adaları silahlandırmaya başladı. Yunanistan, Lozan’da yapılan anlaşmayı şu an ihlal ediyor. Lozan’da Yunanistan’a devredilmemiş adalar da Türkiye’nin egemenliğine bırakılmıştır. Şu an adaların silahlandırılması tamamen uluslararası bir suçtur. Bu duruma ne NATO ne AB ne de ABD hiçbir şekilde karşı bir açıklama yapacak şekilde bir şey söylemiyor. Midilli’ye 23 adet zırhlı araç. Sisam’a 18 adet zırhlı araç gönderdiler. Midilli adası bize 10 km, Sisam adası ise 2 km yakınlıkta. ABD, Yunanistan’a M777 obüs verdi ve ciddi anlamda çok uzun menzili olan obüsler bunlar. Yunanistan’ın fazlasıyla radikal bir kafası var ve çok kötü ateşle oynuyorlar. İstanbul’da boğaz köprüsünü ve ekonomik tüm yapılarını vururuz diye Türkiye’yi tehdit eden bir kafaya sahipler. Uluslararası basına göre ise bu adalardaki teçhizatın yenilenmesinden bahsediliyor. Aslında daha önce bu adalara askeri yığınak yapılmış ve eskiler yenilerle değiştiriliyor.

Bu silahların adalara getirilmesinin iki sebebi var. Ya Anadolu coğrafyasına bir taarruz düşüncesi ya da kendilerini ana karadan önce adalarda savunmak için. Ancak şöyle bir durum da var ki yunanistan adalara koyduğu s-300 savunma sistemini yakın zamanda bizim uçaklarımıza karşı saldırı şeklinde de kullanma hareketine girişti. Bu adalara yaptıkları yığınak ile, bizim deniz ve karada yapacağımız hareketlilikleri her şekilde ateş altına alabilirler. Artık yorgun bir Osmanlı’nın 1920’de topraklarına çıkarma yapıyorlar ve 2 sene sonra kovuluyorlar. Bunu da asla unutmadılar, o yüzden temkinli yaklaşmak zorunda olduklarını biliyorlar. Yunanlılar, biz Türklerin şakası olmadığını bilirler. 1100’den beri bizi tanıyan bir milletler ve Türklerle şaka olmayacağını bilirler. Miçotakis, Türkiye’nin karşısında sadece kendilerinin olmadığını aynı zamanda AB, ABD ve NATO’nun da arkalarında olduğunu belirterek Türkiye’ye karşı tehditler savurmakta. Unutulmamalıdır ki Anadolu’nun işgali dahi bu adalar üzerinden kullanılarak yapılmıştı…

Aykut FİLİZ

Takip Et
Bildir
guest
Kimse görmeyecek. Yorumunuza cevap yazıldığında bildirim almak için. (İsteğe Bağlı)

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
0
Habere yorum yapabilirsiniz.x