Kuşçubaşı Eşref ve adamları 300 bin altın ile Medine’ye geliyorlar. Fahrettin Paşa, eğer Medine’den bir adım bile dışarı çıkarlarsa bu işin biteceğini söylüyor. Çünkü Arabistan’daki İngiliz istihbaratının onların 300 bin altın ile Yemen’e geldiğini öğrendiğini söylüyor. Ben sizi Hayber’e kadar ordumla götürürüm oraya bırakırım fakat ben bıraktığım anda sizi kuşatırlar diyor. Eşref Paşa’da neye mal olursa olsun bunu yapacağım cevabını veriyor. Bunun üzerine Fahrettin Paşa, adamlarıyla birlikte Eşref Paşa ve 70 kadar adamını Hayber’e kadar götürüyor ve nitekim 8-10 km Eşref Paşa adamlarıyla ilerlediği anda karşılarına Şerif Hüseyin ve 10 bin adamı onların etrafını çeviriyorlar. Savaş başlıyor ve Eşref Paşa’nın adamları birer birer şehit düşüyorlar. Eşref Paşa bakıyor ki çevresinde çok az adamı kalmış, altın keselerini çıkarıp toprağa gömmeye başlıyor. Tam o esnada bir tüfek dipçiği Eşref Paşa’nın başında patlıyor ve Eşref Paşa kanlar içinde yere düşüyor. Çevredeki askerler de altınları yağmalamaya başlıyorlar.
Eşref Paşa kendine geldiğinde sadece 2 adamı ve kendisinin kaldığını görüyor. Esir alınmış ve bir yere doğru götürüldüğünü görüyor. Esir aldıklarında bilerek yayan götürüyorlar çünkü Arap dünyası ondan çok çekiniyor ve çok saygı duyuyorlar. Bir çadıra götürülüyor ve çadırda onu mavi gözlü bir adam karşılıyor. İngiliz ajanı Lawrence. Eşref Paşa’ya doğru yaklaşan Lawrence ilk olarak onunla bir yerde karşılaşmış olabilirler mi diye soruyor. Çünkü bu yüzü daha önce gördüğünü söylüyor. Lawrence’de bu adama hayran bu sırada, onun hikayelerini duymuş. Eşref Paşa’da daha önce karşılaştıklarını söylüyor. Falanca zamanda Ürdün’de bir vadide siz bir Arap şeyhi ile karşılaşmıştınız ve onu bir isyana teşvik etmiştiniz. İşte o Arap şeyhi bendim diyor.
Eşref Paşa esir edildikten sonra her şeyin bittiği düşünülüyor ama aslında hiçbir şey bitmedi daha. Aradan haftalar geçiyor. Haftalar sonra Sana’nın uzak bir uçurumunda askerlerimiz karşıdan gelen 2 adam ve 7 deve görüyorlar. Askerler hemen adamları durdurup kim olduklarını soruyorlar. O adamlardan biri 2 metre boyunda olan Eşref Paşa’nın askerleriyiz emanetleri getirdik diyor. Sana valisi Mahmut Nedim Paşa yatağından kaldırılıyor. Efendim Eşref Paşa’nın adamları gelmiş dediklerine şaşırıyor. Onlar da duymuşlar ki Eşref Paşa ve adamları öldürüldü ve esir edildi bundan dolayı altınlar da gitti diye biliyorlar. Eşref Paşa, kendi ekibinden Zenci Musa’yı diğer adamıyla birlikte çöle gönderiyor. Çünkü çölde bedevi kılığında zenci bir adam ile bir bedevi dikkat çekmez diye onları 300 bin altın ile develerle öyle gönderiyor. Kendisini ise yem yapıyor. Sırf altınlar ellerine geçmesin diye.
Aykut FİLİZ
