Kardak Krizi ve günümüze etkileri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’nin, doksanlı yıllarına etki etmiş ve neredeyse Yunanistan ile savaşın eşiğine getiren bir olayın sancılarını, bugün yine görmekteyiz. Şimdi biraz “Kardak Krizi” (Türkçe Kardak, Yunanca İmya) ismiyle anılan bu olaya bir göz atalım.


25 Aralık 1995 tarihinde “Figen Akat” isimli bir kargo gemisinin Kardak kayalıklarında karaya oturması sonucu ile Türk ve Yunan kurtarma ekipleri arasında çıkan anlaşmazlık ile diplomatik kriz haline gelmiş bir olaydır. İki ülke de, kayalıkların kendi sınırları içerisinde olduğunu belirterek, özellikle Yunanistan tarafı adaların kendileri sınırları içerisinde olduğunu hep dile getirerek Türk Dışişlerine notalar gönderip bir kriz çıkarmak istemiştir. Bu kaza sonrası, Yunanistan’dan birkaç genç adaya giderek Yunan bayrağını dikmişlerdir, bunun üzerine 27 Ocak günü 3 Türk gazeteci adaya giderek Yunan bayrağını indirip yerine Türk bayrağını dikmişlerdir. Bu sefer Yunanistan, adaya asker çıkararak adayı abluka haline almış ve bir anda bu olay iki ülke arasında bir askeri çatışma çıkaracak bir hale gelmiştir. Bu süreçte ABD, ilk mermiyi atanın hangi ülke olmasına bakmaksızın karşılarında yer alacağını belirtmiştir. Türkiye, Başbakan Tansu Çiller öncülüğünde bir toplantı yaparken, dönemin Dışişleri Müsteşar Yardımcısı İnal Batu, ortaya bir fikir atarak o adaların iki ada olduğunu ve diğer adaya çıkılırsa eğer bu olayın tamamen sona ereceğini söyler.
Hemen ardından diğer adaya bir operasyon başlatılır ve diğer adaya Türk komandoları çıkarak Türk bayrağını dikerler. Bunun sonucunda, Yunan Parlamentosu böyle bir olayın nasıl olduğu konusunda büyük bir kavgaya tutuşur. Türkiye, Osmanlı Devleti’nden “antlaşmalarda belirtilmemiş yerler” kalan adaların hak sahibidir ve belirtilmeyen tüm adalar Türkiye’ye miras kalmıştır. 30 Ocak 1996 tarihinde, Yunan ve Türk tarafları adalardan bayraklarını indirerek olayın tamamen son bulmasını sağlamışlardır. Bu olay yakın tarihimizin Yunanistan ile yaşamış olduğumuz en ciddi olaylarından bir tanesidir. Yunanistan, bugün dahi “Sevilla Haritası” adı ile andıkları bir harita ile dünyaya kendilerini haklı çıkarma ve Türkiye’nin davranışlarını kötü gösterme çabasındadırlar. Türkiye, “Mavi Vatan” gerçeğini BM’ye gönderdiği bir harita ile kanıtlamıştır ve bugün uluslararası toplumda da bu yapılan harita geçerliliğini sağlamaktadır. Yunanistan’ın amacı Türkiye’yi Akdeniz Körfezi’ne hapsetmek ve söz sahibi olmasını engellemektir. Türkiye ise Mavi Vatan doktrini ile Yunanistan’ın bu amaçlarının önüne bir set çekmektedir.

Aykut FİLİZ

Takip Et
Bildir
guest
Kimse görmeyecek. Yorumunuza cevap yazıldığında bildirim almak için. (İsteğe Bağlı)

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Habere yorum yapabilirsiniz.x