Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün “yeniden canlandırma” adı altında oluşturduğu hijyen evlerine yönelik soruşturmada 177 şüpheli tespit etti, şu ana kadar 47 şüpheli hakkında dava açtı. Hakkında dava açılan şüphelilerden B.F.Z için düzenlenen iddianamede, Hijyen/Işık evleri yapılanmasının ayrıntılarına yer verildi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’nün örgütsel faaliyetleri durma noktasına geldiği, ancak 2016 yılı Ekim ayından itibaren toparlamanın yeniden başladığı kaydedildi.
BİRER ROBOTA DÖNÜŞÜYORLAR
Örgütün, bu kapsamda lise ve üniversite okuyan, ailesinde FETÖ iltisaklı olan şahısların tespit edilerek Hijyen evlerinde birleştirildiği belirtildi. İddianamede bu evlere ilişkin şöyle denildi:
“Işık/Hijyen evleri FETÖ’nün en stratejik birimidir. Buraya ham olarak giren ve örgüt jargonunda ‘Talebe’ denilen hedef şahıslar, her türlü emri sorgusuz yapacak birer robota dönüştürülmektedir. Hijyen evlerinde üretilen robotların en belirgin özelliği ise hepsinin ortak, tek tip bir kişiliğe sahip olmasıdır…
ONLAR DA BU EVLERDE YETİŞTİLER
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde kullandığı askeri kıyafetler içerisindeki teröristler ve bunlara destek veren diğer örgüt mensupları örgütün en gizli ve en özel birimleri olan Işık/Hijyen evlerinde yetiştirilmiştir. Bu evlerde ideolojik eğitimden geçen teröristlerin beynine vatan kavramı yerine ‘Hizmet’ demokrasi yerine silahlı ya da silahsız her türlü hukuk dışı yol kullanılarak siyasal iktidarın ele geçirilmesi, halkın egemenliği yerine başında Fetullah Gülen’in olduğu oligarşik özellikle taşıyan bir zümre eliyle egemenlik hakkının kullanıldığı bir yönetim biçimi işlenmiştir.”
SIRADAN ÖĞRENCİ EVİ GÖRÜNÜMÜ VERİYORLAR
İddianamede, üniversite öğrencilerin yerleştirildiği bu evlerin örgüt evi görünümünden uzak tutmak amacıyla duvarlara, sanatçı, sporcu posteri yapıştırma, farklı örgütlere ait kitap, dergi gazete bulundurma, sigara, alkol gibi ürünleri bulundurma gibi tedbirler uyguladıkları anlatıldı. FETÖ üyelerinin deşifre olmamak için birbirleri ile internet tabanlı yazılım, uygulama, oyun veya internet siteleri içerisindeki sohbet odaları vasıtası ile haberleştikleri, IP adreslerinin tespit edilmemesi için de halka açık kafe, pastane yerlerdeki WİFİ bağlantılarını kullandıkları da belirtildi.
EV EŞYALARI GİDENLERDEN
İddianamede, bu evlerde kullanılan ev eşyalarının da daha önce boşaltılan örgüt evlerinde, yurt dışına kaçan örgütçülerin geride kalan eşyalarından temin edildiğinin anlaşıldığı ifade edilerek, “Bu eşyaların örgütle irtibatlı kişilerce depolanarak dağıtımın yapıldığı” anlatıldı. Hijyen evlerinde kalan öğrencilere ev sorumlularınca, kod isim verildiği, okudukları okullarda veya sosyal hayatta öğrenci evinde kaldıklarını kesinlikle kimseye söylememeleri istendiği kaydedilerek, “Sorulduğunda ise, uzak bölgede bulunan yurt, misafirhane veya akrabalarında kaldıklarına dair cevap vermeleri için telkinlerde bulunduğu anlaşılmıştır” tespiti yapıldı.
ÇETELE SİSTEMİ
Hijyen evlerinde ÇETELE adı verilen, bu evlerde kalan öğrencilerin, örgütün verdiği talimatları yerine getirip getirmediğini, ne kadarını yerine getirdiklerini takip ettiklerine ilişkin bir sistem geliştirildiği de anlatılan iddianamede, “Bu sistemde zorluk seviyesine göre kişilerin Çetele içerisinde puanlamaya tabi tutuldukları görülmüştür. Yapılan puanlama çalışmasında Fetullah Gülen’e ait videoların izlenme sıklığı, evlerde yapılan örgütsel faaliyetlere katılma yoğunluğu kriter olarak göz önüne alınmıştır” denildi.
EV ARKADAŞI ELE VERDİ
B.F.Z’nin ev arkadaşı M.Ü’nün ifadesinde “eve birlikte çıktıklarını, beraber kaldıkları evin örgüt evi olduğunu, bu eve aylık 400 TL örgüt tarafından maddi yardım yapıldığını, N.Ü.T’nin bu yardımı elden verdiğini aramada ele geçen ÇETELE diye tabir edilen notlarda örgütsel faaliyetlere göre puanlama yapıldığını ve F. olarak ismi yazılı şahsın B.F.Z olduğunu” beyan ettiği kaydedildi. İddianamede, B.F.Z’nin Hijyen/IŞIK evlerine, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında örgütün yeniden organize olmaya çalıştığı dönemde yerleştiğine de dikkat çekildi.
