Erdoğan’dan başörtüsü için referandum çağrısı!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsü teklifi için, “Uzlaşma sağlanmazsa referandumun yollarını arayacağız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’ne katıldı. Erdoğan, başörtüsü için Anayasa değişikliği konusunda Meclis’e uzlaşma sağlanamaması durumunda referandumun yollarını arayacaklarını söyledi. Erdoğan, “Bizim arzumuz düzenlemenin en geniş mutabakatla Meclisimizden geçmesidir” diye konuştu. 

Erdoğan’ın açıklamaları:

Son toplantısını dijital ortamda gerçekleştirdiğimiz zirvelerimizin her birinin ufuk açıcı tartışmalarla yürütülmüş olmasından memnuniyet duyuyorum. İletişim imkanlarının yönlendirmeye açık şekilde yönlendirmesiyle ortaya çıkan tekdüzelik kadın algısındaki zenginliği ortadan kaldırmıştır. Batı medeniyetinin kadına bakışta ve hayattaki konumu ile ilgili kabullerde ortaya çıkmıştır. Aynı kadın modeli dayatılmakta, kadından aynı sosyal, kültürel, ekonomik rolü oynaması istenmektedir. Bunun dışındaki her türlü kültürel davranış bir anda küresel lince tabi tutulmaktadır. 

Artık bu mesele bilim insanlarının, STK’ların ilgi alanı olmaktan çıkıp insanlığın topyekün gündem başlığı haline gelmesi gereken bir seviyeye ulaşmıştır. Kadına şiddet, cinayet, ayrımcılıkta ciddi sorunlar yaşadığını biliyoruz. Biz ülkemizde bir kadının şiddete uğramasını, hayatını kaybetmesini asla kabul edemeyiz. Ülkemizi kadına yönelik cinayetin dört bir yanda kol gezdiği gibi sunanların kendi içindeki çürümenin gözden kaçmasını da kabul edemeyiz. Bugünkü toplantımızı çağdaşlık kisvesi altına saklananları da kapsayan, tüm ön kabullerden arındırılmış önemli bir adım olarak görüyorum. Zirvede bu hususta geleceğe ışık tutacak sonuçların ortaya çıkacağı anlaşılıyor. Kadınların dışlandığı bir dünya insanlığın yarısından feragat etmiş demektir. Kadını aile başta olmak üzere varoluştan koparıp sapkın akımlarla yan yana getirenler, aslında en büyük kötülüğü bizatihi kadına yapmaktadır. Kadınlarımızı güçlendirecek politikaları kararlılıkla uygulamayı sürdürüyoruz. Kadınlarla siyasetten ekonomiye her alanda çok daha büyük başarılar elde edeceğimiz bir geleceği bizi beklediğinden şüphe duymuyorum. 

İnancımızın, medeniyetimizin, kültürümüzün, yaratılmışların en şereflisi olan insan vasfımızın gereği olarak mücadeleyi sizlerle omuz omuza sürdürmekte kararlıyız. Ülkemize 20 yılda asırlık eser ve hizmetler kazandırdık derken sınırlı bir alandaki başarılardan söz etmiyoruz. Türkiye, demokrasi ve kalkınma atılımı ile geldiği ileri seviye, insanlarımızın tamamını kapladığı sonuçta, geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor. Anayasamızdan başlayarak mevzuatımızın tamamını yenilerken asıl büyük değişimi zihinlerde sağladığımıza inanıyorum. Anayasamızın 10. maddesine ‘kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir, devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür’ ibaresini ekleterek başladık. Kadına yönelik şiddetle en etkin şekilde mücadele edeceğimizin sözünü daha hükümete gelmeden vermiştik. 2005’te tarihimizin en büyük reformlarından biri olan hukuki düzenlemeleri hayata geçirdik. Töre, namus cinayeti suçlarını fevkalade ağırlaştırarak bu sorunu büyük ölçüde gündemimizden çıkardık. Cinsel saldırı suçunu tanımlayarak, cinsiyet farkı sebebiyle düşük ücret uygulanamayacağı hükmünü getirerek, bu doğrultuda çok önemli adımlar attık. Doğum izni, süt izni gibi hakları geliştirdik. 

6284 sayılı ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi kanunu en önemli reformdur. Kadına yönelik şiddeti önlemek için 4 ayrı ulusal eylem planı hazırladık ve uyguladık. 

BAŞÖRTÜSÜ İÇİN ANAYASA TEKLİFİ

Ülkemizde bir dönem ağır şekilde varlığını gösteren düşmanlığın en büyük mağdurlarının başında kadınlarımız geliyor. Kamudan dışlanan kadınlarımıza bu zulümlerin, çağdaşlık ve modernlik adına yapılması bir başka garabetti. Gitsin tarlada çalışsın, temizlik yapsın. Üniversite koridorlarında itilip kakılan, bırakın istihdamı ziyaret için bile içeri alınmayan kadınlarımızın verdiği destansı mücadelenin yakın şahidiyiz. Başındaki örtüsü sebebiyle haksızlığa maruz bırakılan. Örtüleri zorla açılmaya çalışılan kadınlarımızın yaşadıkları trajedi, ülkemizin bir döneminin kara lekesi olarak tarihe geçmiştir. Üniversitelerimizde ikna odalarını kuranların kim olduğunu bilmiyor muyuz? Şimdi de başörtüsü sorununu çözelim diyorlar. Ne kadar güzel. Yeni teklif yaptım, seçimde kaç tane başörtülü vekil adayı çıkartacaksın? Şaşırmayın he, bunu söyledim ya, başörtülü milletvekili adayı da koyar. Rozet takmaya başladı. Ne kadar güzel? HDP’de var, bunlarda da olsun, İP’te de olsun, olsun be. Meclis’ten bir zamanlar bunların ağababaları başörtülü kadınlarımızı kovmadı mı? Gelin bir Anayasa yapalım. Arkadaşlarımız ziyarete gittiler, şu anda gerek yok dediler. Seçimden sonra çalışalım dediler. Bir gece yarısı kalktın yasal düzenleme yapalım dedin. Gel diyoruz Anayasa ile yapalım, verelim el ele. Bu işi bitirelim. Bir daha da kimse bunun gündemine almasın. Her zaman bunların işi istismar siyaseti. Bunlarda gerçek manada liderlik ziyareti yok. Mamak’ta genel başkan yardımcılarımdan biri sohbete gitti gençlerle. Yardımcım, o hamburger siyasetiydi, ben de sizlerle simit kaşar siyaseti yapacağım dedi. Benim de gençlik yıllarımdan beri kaşar simit hazır yemeğimdi. Kadınlarımızın başlarının açık veya örtük olması tabii bir haktır. Kadınlarımızın inançlarından dolayı başlarını örtmeleri tabii bir durumdur. Bunun için ne Anayasa’da ne kanunlarda düzenlemeye ihtiyaç yoktur. Olmaması gerekir. Devletin tüm kurumlarında başörtülü kardeşlerimiz var mı? Hakimlerimiz, savcılarımız, askerimiz, valilerimiz var mı? Türkiye yıkıldı mı? Hepsi şimdi çok daha huzurluyuz, rahatız, akademilerde, üniversitelerde bunlar var mı? Demek ki yapınca oluyormuş. Türkiye yıkılmadı. Kimse Türkiye’yi dinamitleyemedi. Yeter ki biz ön açalım. Ülkemizde kökünün kuruduğunu sandığımız habis zihniyet halen duruyor. Yaptığımız hazırlığı siyasi partilerin tamamına götürüp samimiyetimizi ortaya koyduk. Gerekirse referanduma gidelim. Çünkü millet en doğrusunu söyler, bakalım millet ne diyor? Millete gitmeyi de bunlar kabul edemez. O sandıktan neler çıkabileceğini iyi düşünüyorlar. Uzlaşma sağlanırsa bunlar kadınlarımız çok karlı çıkacaktır. Bizim arzumuz düzenlemenin en geniş mutabakatla Meclisimizden geçmesidir. Uzlaşma sağlanamazsa bu meseleyi milletimizin takdirine sunmanın yollarını arayacağız

Takip Et
Bildir
guest
Kimse görmeyecek. Yorumunuza cevap yazıldığında bildirim almak için. (İsteğe Bağlı)

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Habere yorum yapabilirsiniz.x