OSB Mesleki Eğitim Merkezleri Açılış Programı’nda katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan yaptığı açıklamada, “Bu ülkenin evlatlarının dinini, kültürünü öğrenmesinin engellenmesine rıza gösteremeyiz Kız çocuklarımızla okulları arasına yeni duvarların örülmesine kesinlikle izin vermeyiz” şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Milli Eğitim Bakanlığımız ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın iş birliğinde gerçekleştirilen organize sanayi bölgelerindeki mesleki eğitim merkezleri projesi ülkemizin temel ihtiyaçlarından birini daha gideriyor. Ülkemizde üretimin ve istihdamın lokomatifi haline gelen organize sanayi bölgelerimiz eğitim alanında sorumluluk üstleniyor.
Millet olarak uzun yıllardır kabuğumuzu kırmanın mücadelesini veriyoruz. 2002’den itibaren tarihin en büyük ivmesini yakalamış olsak da Türkiye’nin kalkınma mücadelesi çok daha eskilere dayanır. Kesintisiz savaşlar sebebiyle çabalarımız sekteye uğrasa da kalkınma hamlelerimizi bir şekilde sürdürmeyi başardık.
“TÜRKİYE ÇOK YARALAR ALDI, BEDELLER ÖDEDİ”
Avrupa ve Asya ülkeleri başta olmak üzere dünyada sanayileşmenin hız kazandığı dönemde biz kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan önümüze gelen fırsatları değerlendiremedik. Her 10 yılda bir tekrarlanan darbeler nedeniyle Türkiye çok yaralar aldı, bedeller ödedi.
Türkiye, ekonomide üretim ve sanayileşme alanında içine hapsedildiği cendereyi kırmayı bir türlü başaramadı.
Aslına bakılırsa ülkemizin her alanda olduğu gibi sanayileşme konusunda da geri bırakılması kötü niyetli bir senaryonun eseridir. Sanayimizi geliştirmek için adım atan müteşebbislerimizin önü ayak oyunları ile kesilmesi, idealist siyasetçilerimizin alay konusu yapılması gayet bilinçli eylemlerdir.
“GERİ KALMIŞLIĞA MAHKUM EDİLDİK”
Ülkemiz 1950’lerdeki, 1970’lerdeki, 1990’lardaki büyük dönüşümleri hep kaçırdı. Aşağı yukarı aynı şartlarda kalkınma yarışına girdiğimiz ülkeler hızla gelişirken biz geri kalmışlığa mahkum edildik.
Bu sürecin bir tarafında eğitim-öğretim de vardı. Eğitim-öğretim meselesinde ayağı bu topraklara basan özgürlükçü bir sistem yerine formatlayan, dayatmacı modeller tercih edildi.
Darbe ve vesayet dönemlerinde eğitim sistemimize yapılan anti demokratik müdahalelerle eğitim sistemimiz iyice çıkmaza sürüklendi.
“BU AY SONUNDA 15 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPIYORUZ”
Göreve geldiğimizde her alanda olduğu gibi eğitimde de sorunlarla boğuşan Türkiye manzarası ile karşılaştık. Toplumumuzun tüm kesimleri adeta kan ağlıyordu. Hemen kolları sıvadık ve milletimize Türkiye’yi dört ana sütun üzerinde yükseltme sözünü verdik. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu ifade ettik. Hamdolsun bu sözümüze de hep sadık kaldık. 2002 yılında eğitime bütçeden 7,5 milyar lira ayrılmışken, 2022 yılında bu rakam yüksek öğretim dahil 274 milyar 384 milyon liraya çıktı. Derslik sayımızı 343 binden 606 bin seviyesine taşıyarak ülkemizin dört bir yanını modern eğitim kurumlarıyla donattık. Bu ay sonunda 15 bin öğretmen ataması daha yapıyoruz.
“DİKTA HEVESLERİ DEPREŞENLERE ŞU İKAZI YAPMAK İSTİYORUM”
Kız öğrencilerimize özellikle yönelik ötekileştirici, baskıcı uygulamaları ortadan kaldırarak her seviyede eğitime katılımlarını artırdık. Hali hazırda temel eğitimde kız ve erkek çocuklarımız eşit oranda eğitime erişmiş durumdadır. Ancak ülkemizde halen bazı çevrelerin kız çocuklarımızın eğitim haklarını özgürce kullanmasından rahatsızlık duyduklarını biliyoruz. Buradan dikta hevesleri depreşenlere şu ikazı yapmak istiyorum. 15 Temmuz’da şahit olduğumuz, milletimizin hak ve özgürlüklerini koruma konusundaki kararlılığını açıkça göstermiştir. Türkiye’yi 28 Şubat karanlığına geri döndürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu ülkenin evlatlarının dinini, kültürünü öğrenmesinin engellenmesine rıza gösteremeyiz.
Tek parti faşizminin geride bıraktığı acı hatıraları milletimize bir daha kimse yaşatamaz. Kız çocuklarımızla okulları arasına yeni duvarların örülmesine izin vermeyiz. Eğitim öğretim özellikle de kaliteli eğitim aydınlık yarınlarımızın teminatıdır.
“MESLEKİ EĞİTİM MEZUNU ORANI YÜZDE 43’E YÜKSELDİ”
İstihdamın artırılması için mesleki eğitime özel önem veriyoruz. Ancak eğitim gibi yıkmanın ve bozmanın kolay yapmanın ve ihya etmenin zor olduğu meselede geçmişin hatalarını telafi etmek unutmayın zaman alıyor. Buna rağmen attığımız adımlarla bunlar çok önemli, OECD ülkelerinin ortalamasının altına düşen mesleki eğitimin orta öğretimdeki payını biz yeniden yükselttik. Orta öğretimden yeni mezun olanlar arasından mesleki eğitim mezunu oranı yüzde 43’e yükseldi.
Açacağımız uluslararası mesleki ve teknik Anadolu liseleriyle hem kendi evlatlarımıza hem de gönül coğrafyamızdan gençlere eğitim imkanı sağlayacağız. Yıl sonuna kadar 1 milyon gencimizi mesleki eğitim merkezlerimize dahil ederek istihdamlarını sağlamayı hedefliyoruz.
Mesleki eğitim merkezlerimiz ecdadımızın ahilik kültürünün mirasıdır. Özel sektörün destek vermediği bir mesleki eğitim projesi hedeflerine ulaşamaz. Bu durumda sanayici kalifiye personel sıkıntısı çekerken mezunlar da eğitimlerine uygun işler bulmakta zorlanır.