Çocuk Haçlı Seferleri…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hepimiz “Fareli Köyün Kavalcısı” hikayesini okumuş ya da dinlemişizdir. Böyle bir hikayenin aslında gerçek bir olaydan esinlendiğini biliyor muydunuz ?
Hikayenin sonunda, köyün halkı söz vermesine rağmen kavalcıya parasını vermiyor. Daha sonra kavalcı da kavalı ile tüm köydeki çocukları, büyülü bir ses ile peşinden sürüklüyor. Hikayenin sonunda çocuklar köylerine dönerler, ama esinlendiği olayda sonu maalesef böyle bitmez…


Haçlı seferleri 1096-1272 yılları arasında Katolik dünyasının askeri, siyasi ve ekonomik çıkarları doğrultusunda, doğunun zenginliklerine ulaşmak için yaptığı akınlardır. Haçlı Seferleri sürerken, Selahaddin Eyyubi’nin Haçlı ordusu ile 1187’de yapmış olduğu Hıttin Savaşı’nda galip gelmesi ile Kudüs, Eyyubilerin kontrolüne geçer. Bu durum ise Papa ve diğer din adamlarının halkın üzerindeki etkisinin artmasına sebep oluyor. Bunun sonucunda, tüm köyleri gezip doğunun zenginliklerinden bahsederek, halkı Kudüs’ün Müslümanlara bırakılamayacak kadar değerli olduğuna ikna etmeye ve zenginliklerine ulaşmaları için onları kışkırtmayı çabalıyorlardı.


Köyleri gezen din adamları halkı o kadar büyük hayallerle kışkırtıyorlardı ki, sokaklarından süt ve bal aktığı düşünülen o topraklar çocukların rüyalarına giriyordu. Bu çocuklardan biri de o yıllarda 12 yaşında olan çoban Stephan idi. Bir gün, Fransa Kralı Philippe’in huzuruna çıkarak, gördüğü rüyayı krala anlatmaya başlar. Rüyasında gördüğü yaşlı bir adam ondan yardım istemiş ve ona bir mektup vermiştir. Hz. İsa’dan geldiğini söylediği bu mektupta “Kudüs’e git ve kutsal toprakları al, sen bu iş için seçildin” yazıyordu. Bunun sonucunda kral, Stephan’ı huzurundan kovdu, ama bu durum çocuğu durduramadı. Stephan, tüm köyleri geziyor ve rüyasında gördüğünü herkese anlatıyordu. O anlattıkça ona inanan sayısı her geçen gün artıyordu. Papa ve diğer din adamları da Stephan’ı destekliyor ve ailelere çocuklarını onunla göndermesini söylüyorlardı.


1212 yılında, kilisenin maddi yardımları ve kışkırtmaları ile 30 bin çocuk Kudüs’e doğru yola çıktı. Fransa Kralı Philippe, bunu askerleri ile engellemeye çalıştıysa da halkın desteği ile birçok çocuk yoluna devam etti. Ancak açlık, susuzluk ve yolda haydutların saldırılarına uğramaları sonucu 30 bin çocuktan sadece 7 bini yola devam edebildi. Sağ kalan 7 bin çocukta, Marsilya limanına ulaşarak orada anlaştıkları gemicilerle denize açıldılar. Yardım etme bahnesi ile gemiciler, çocukları Mısır ve Cezayir’deki köle pazarlarına götürdüler.


Aynı yıllarda Stephan’ı duyan ve ondan etkilenen Nicholas adında bir Germen çocukta yanına 20 bin çocuk alarak Alpleri geçip Cenova’ya giderek buradan Kudüs’e gitme hayali kuruyorlardı. Ancak onlar da diğer çocuklara olduğu gibi yolda başlarına gelen olaylardan dolayı çok azı kurtuldu. Bu durum sonrasında Kutsal Roma Germen İmparatoru II.Friedrich, gemicileri yakalatarak idam ettirdi. Giden çocuklardan, yıllar sonra Mıısr’a onlarla birlikte giden bir papazın Fransa’ya döndüğünde, bahsettiğine göre ise bölgede bulunan devletlerin o çocukları ülkelerine götürdüklerinden bahseder.


Yıllar sonra “Fareli Köyün Kavalcısı” masalıyla anlatılan bu olayda kavalcı, binlerce çocuğu peşinden sürükleyen Stephan ve Nicholas’ı temsil ediyordu.

Aykut FİLİZ

Takip Et
Bildir
guest
Kimse görmeyecek. Yorumunuza cevap yazıldığında bildirim almak için. (İsteğe Bağlı)

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Habere yorum yapabilirsiniz.x