Yıl 1939, günlerden 1 Eylül. Almanya, Polonya’ya “Yıldırım Harekatı” saldırısı ile işgal etti ve bu olay milyonlarca kişinin ölmesiyle sonuçlanacak olan 2.Dünya Savaşı’nın da başlangıcı oldu. Bu büyük savaşın başlaması ile Almanya, her cephede başarılı saldırılar icra ediyor ve Avrupa haritası bir kez daha yeniden şekilleniyordu. Adada herkesten uzakta kendisini güvende hisseden İngiltere, büyük bir hava saldırısına maruz kalmıştı ve bu durum daha yeni başbakan olan Winston Churchill‘i ve İngiliz halkını endişe altında bırakmıştı. Okyanusun ta ötesinde, kendisini Avrupa siyasetinden uzak tutan ABD’nin bir an önce bu savaşa girmesi gerekiyordu yoksa işgal daha da büyüyerek harita Almanların lehinde büyük bir değişime uğrayacaktı.
Avrupa’da tam bu olaylar olurken, ABD’de meclisinde ise Avrupalı devletlere yardım düşüncesi konuşuluyordu. Roosevelt’in halkı savaşa ikna etmesi gerekmekteydi ve bu olay çokta uzakta değildi. Churchill, ABD’nin artık savaşa girmesi gerektiğini ve kendilerinin yok olmanın eşiğine geldiğini söylemesi ile ABD biraz da olsa şok oldu. Ve yavaş yavaş 7 Aralık 1941 gününe doğru yaklaşılıyordu.
Japonya, 2. Dünya Savaşı öncesinde önce Kore ardından ise Mançurya bölgesini işgal ederek yayılmacı politikasını gerçeğe dönüştürmeye başlamıştı. 1930’larda ABD ile aralarında ılımlı bir politika olan Japonya, ülkesinde ABD’li üst düzey komutanların bulunmasından rahatsızlık duymuyordu. Aynı şekilde kendilerinin de bazı donanma komutanları ABD’de eğitim alıyorlardı. Bunlardan biri de daha sonra Japonya için bir efsane haline gelecek olan Isoroku Yamamoto olacaktı. Yamamoto, ABD’de bir süre eğitim aldıktan sonra ülkesine döndüğünde donanmada önemli görevlerde yer almaya başlamıştı. Adım adım Japonya, 2.Dünya Savaşı’na doğru hazırlanmaya başlamıştı.
Japonya-ABD arasında istihbarat savaşları yıl 1941’i gösterdiğinde artık zirveye ulaşmaya başlamıştı. ABD, bazı şifreli istihbarat haberlerine ulaşmaya başlamıştı ve Japonya’nın olası bir saldırısına karşı hazırlıklarına başlamıştı. Pearl Harbor saldırısı öncesi Japonya, ABD’ye çok güvendiği iki adamını göndermişti. Bunların görevi orada bazı önemli yerlerin fotoğraflanması ve oralar hakkında Japonya ordusuna istihbarat sağlanmasıydı. Pearl Harbor, ABD donanması için çok önemli bir konumdaydı ve burası Pasifik Okyanusu’na açılan bir kapı görevi görüyordu. ABD Donanması’nın en önemli kruvazörleri ve uçak gemileri burada demirliydi. Burası hakkında raporlar hazırlayan bu Japon istihbaratının personelleri son raporları ilettiğinde artık savaşın başlaması için eksik bir şey kalmamıştı.
Tarihler 7 Aralık 1941, Japonya Donanması tüm hazırlıklarını tamamlayıp Pearl Harbor’a doğru yol almaya başlamıştı. 8 savaş gemisi, 8 kruvazör, 29 muhrip, 9 denizaltı ve 390 uçak ile saldırı başlayacaktı. Donanmanın başında ise bir dönemler ABD’de bulunmuş olan Yamamoto vardı. Pearl Harbor’da yaşayanlar rahat bir pazar sabahına uyanacaklarını düşünüyorlardı ve bir anda gökyüzünü kaplayan Japon uçaklarından gelen bomba ve mermilerin sesiyle irkileceklerdi. ABD’nin şansa o gün en önemli uçak gemilerinden büyük bir kısmı göreve gitmişlerdi ve bu da ABD için büyük bir şanstı. Pearl Harbor’da yaşayanlar o gün için cehennem benzetmesi yapmışlardı ve bu konuda saldırıdan sonra ortaya çıkan sahneden dolayı ne kadar da haklı olduklarını gösteriyordu. ABD Donanması önce şoku atlattı ve hemen karşılık vererek ilk saldırıyı püskürtmeyi başardı. Yerden kalkan ABD uçakları, havadaki Japon uçaklarına yaptıkları saldırılar ile topraklarını başarılı bir şekilde savunmayı başardılar.
Bu saldırı belki de dünya tarihini o an değiştirecek bir saldırı olacaktı ve kimse o an bunu farketmemişti. ABD, savaşa girmesiyle Almanlar için çok zor bir cephe açılmıştı ve savaşın daha da uzamasını sağlayacaktı. Yamamoto’nun da dediği gibi, “Uyuyan devi uyandırdık.”
Bu saldırıdan birçok tarihçilere göre Roosevelt’in haberi vardı ve Churchill’e verdiği sözden dolayı bunu gizlediğini söylemektedir. Ama şuna eminim ki ABD eğer bu savaşa dahil olmasaydı Avrupa haritası 1.Dünya Savaşı’ndan sonra Almanlar için büyük avantajlarla yeniden çizilecekti.
Aykut FİLİZ
