En ilginç veba: 1518 Dans Vebası!

1518 yılında, Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun bir şehri olan Strazburg kenti, hayatın normal akışının sürdüğü bir günü yaşıyordu. İnsanlar her zamanki gibi çarşı ve pazarda alışverişlerini yapıyor, günün olağan akışı nasıl ise o şekilde ilerliyordu. Bir anda, Frau Troffea adında bir kadın evinden çıkarak bir anda dans etmeye başladı. Dans ederek tüm sokakları dolaşıyor, çok yorulmasına rağmen hala dansa devam ediyordu. Eşi ve çocukları insanlardan yardım istiyor, onu durdurmaya çalışıyorlardı, ama bu mümkün değildi. Kadının lanetlendiğini düşünen kilise onu Aziz VitusKatedrali’ne göndermeyi düşündü. Ancak Frau’yu görenler ona eşlik etmeye başlamıştı  ve onunla dans ediyorlardı ve bu sayı her geçen gün artıyordu.  Kollarını, vücutlarını sallayarak ve kıyafetleri ter içinde ertesi güne kadar dans ettiler. Günler sonra bile, bir şey yiyip içmek için nadiren durarak, yorgunluklarının ve yaralı ayaklarının verdiği acının farkında değilmiş gibi dansa devam ediyorlardı.  Din adamları ve bürokratlar bunun bir veba olduğuna karar vermişlerdi. 

​Bir açık hava tahıl halini boşalttılar, lonca konaklarına el koydular ve at pazarının yanına bir sahne kurdular. Bu delice hareketliliği sürdürürlerse hastalığı üzerlerinden atacaklarına inanarak çılgın dansçıları bu alanlara taşıdılar. Hatta kentiler kavalcılar, davulcular ve hastaların vücutlarını tutarak düşmelerine engel olarak “korumalar” bile tuttu. Tahıl hali ve at pazarındakiler, yaz güneşinin tam altında HieronymusBosh’un çizimlerindeki kadar şeytani ve tuhaf bir görüntü çizer halde dans edip durdu.Yaklaşık 1 ay süren bu hastalık, insanların kalp krizi ve su kaybından yere yığılarak hayatlarını kaybetmelerine sebep oluyordu. Her şey bittiğinde ölü sayısı 400’leri bulmuş hatta geçmişti. Bunun üzerine, kentte dans etmek ve dışarı çıkmak bir süre yasaklandı.

​Sebebi belli olmayan bu hastalık hakkında birçok teori ortaya çıktı. O dönemki insanlar bunu dini nedenlere bağlıyor ve dans edip ölenlerin ruhlarını şeytana sattığına inanıyorlardı. Ancak bu söylenenden sonra bir papazın da dans edenlerin arasına katılması bu teoriyi çürüttü. Belirli bir fikir, bölgedeki kültürel bilincin içine işlemiş gibi görünüyor, bu da Aziz Vitus’un günahkarları dans etmek ile cezalandırabileceği fikri. Strazburg’dan nehir boyunca en az 300 km uzaklıktaki Köln Katedrali’nde bulunan bir resim laneti dramatize ediyor. Resimde üç kişi, Aziz Vitus imgesinin altında, yüzlerinde deli misali gerçeklikten kopuk ifadelerle keyifsizce dans ediyor. Çok farklı bir şekilde yaklaşanlar da oldu, bunlardan biri de tarlada çalışan bu insanları bir böceğin ısırması bu hale getirdi demişlerdi. Günümüzde kabul edilen ise, dans vebasının bir toplumsal histeri vakası olması. Bu varsayıyı savunanlar ise Katolik Kilisesinin işkence ve baskıları sonucunda halkın psikolojisinin bozulduğu ve bu yüzden vebanın hızla yayıldığını söylüyorlardı.

​Avrupa’da ilginç bir şekilde ortaya çıkan bu salgının nasıl ve ne şekilde ortaya çıktığı bilinmiyor. Tek bilinen şey ise, insanların yorgunluktan ölene kadar dans etmeleri…

Aykut FİLİZ…

Exit mobile version