Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, devam edebilir bir süt hayvancılığı için üreticinin bir litre süt sattığında 1,5 kilo yem alabilmesi gerektiğini aktararak çağrıda bulundu.
“Bu artışlara kim dur diyecek, üretici ve tüketicilerin zarar görmesine nasıl engel olacağız” şeklinde konuşan Bayraktar,
“Üretimi ayakta tutamazsak 2022’de et ve süt fiyatlarında çok daha fazla artış yaşanacak. İthalatın da daha pahalı olduğu düşünüldüğünde tüketicilerimizin et ve süt ürünlerine kolayca ulaşması mümkün olmayacak. Üretimi desteklemezsek zor günler yaşayacağız. Bu sektörde stokçuluk artacaktır” dedi.
‘GİRDİLER ARTARKEN FİYATLAR SABİT KALDI’
Bayraktar, süt fiyatının nasıl belirlendiğini, fiyata karar veren mekanizmada yer alan aktörlerin kimler olduğunu, üreticiden tüketiciye süt ve süt ürünleri süreçlerini ve maliyetlerde yaşanan anormal yükselmeleri detaylı bir şekilde öğrenmeden süt konusunda analiz yapabilmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Ulusal Süt Konseyi (USK) çiftçiden alınan süte yüzde 47 zam yapmış, ancak bu artış uygulamaya geçmeden yem fiyatlarına ciddi zamlar gelince üreticinin sevinci üç gün sürmüştü.
Çiftçi tarafında girdi fiyatları artarken süt fiyatının sabit kaldığına dikkat çeken Bayraktar, “Çiğ süte yapılan ve bazı çevreler tarafından ‘fahiş’ olarak nitelenen yüzde 47’lik zam, daha hayata bile geçmeden süt yemi fiyatlarına yüzde 24,4 zam yapıldı” dedi.
ÇİFTÇİ SÜT SATIP YEM ALAMAZ DURUMDA
“Bilim insanlarımız, ‘bir çiğ süt üreticisi bir litre süt sattığında 1,5 kilo yem alabilmelidir’ diyor. Buna süt/yem paritesi (alım gücü) denir. Yani sürdürülebilir bir süt hayvancılığı için ideal parite 1,5’tir” diyen Bayraktar,
“Ancak üreticimiz, eline geçen net fiyatla 2021 Ocak’ta 1,12 kilo yem alabildi. Parite kasım ayında 0,82’lere kadar düştü. Böyle düşük bir parite, damızlık hayvan kesimlerini hızlandırdı. Bu nedenle USK toplanarak çiğ süt fiyatını brüt 3 lira 20 kuruştan, brüt 4 lira 70 kuruşa çıkardı.
Fakat hammaddede yüzde 60 dışa bağımlı olduğumuz ve dolara bağlı olarak sürekli artan yem fiyatları o kadar fazla yükseldi ki, Konsey tarafından belirlenen 4 lira 70 kuruşluk brüt fiyat daha hayata geçmeden anlamını yitirdi. Üreticinin üretmeye devam etme hevesi kursağında kaldı” diye konuştu.
‘SÜT HAYVANLARI KESİLİNCE ET DE ZAMLANACAK’
Bayraktar, “Süt üreticisinin ya aldığı yem fiyatları düşürülmeli ya da sattığı süt fiyatları artırılmalı, bu da 1,5 pariteyle sağlanmalıdır” talebinde bulundu.
Bu sağlanmazsa damızlık hayvanların kasaba gideceğine, tüketicilerin üretilemeyen süt nedeniyle çok yüksek fiyatlardan süt ve süt ürünleri yiyeceklerine, ithal süttozu ile süt ürünlerini tüketmek zorunda kalacaklarına işaret eder Bayraktar, şöyle devam etti:
“Döviz kurunun sürekli yükseldiği düşünülecek olursa, ithal ürünlerin de ucuza alınamayacağı aşikardır. Sürecin bir diğer hazin tarafı ise; süt hayvanları kesilince, besilik hayvan da üretilemeyecek, bu durumda da tüketicinin gündemini fahiş kırmızı et fiyatları işgal edecektir.”