Soğuk Savaş döneminde bir casusluk hikayesi Eli Cohen ya da casus ismiyle Kamil Emin Sabit

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

OCAK,1965. Suriye’li birliklerde olağanüstü bir durum vardı. Son zamanlarda gelen istihbarat haberleri, üst düzey komutanları yıpratmış, adeta ordu içerisindeki herkes birbirinden kuşku duyar hale gelmişti. Akşam konuşulan üst düzey planlar, öteki gün diğer ülkelerin televizyonlarında haber olarak çıkıyordu. Ülkedeki çok eski olan haberleşme sistemleri, SSCB’den alınan yeni ekipmanlarla donatılacaktı ve bunun için ülkedeki tüm haberleşme sistemleri 1-2 saatliğine kapatılacaktı. Suriye’deki bu sessizlik ortamında, o an denenmekte olan cihazlara takılan bir sinyal, diğer ülkelere haber veren ajanın kendisini ele verdiğinin habercisiydi. Bu cılız ses, Suriyeliler için çok şaşırtıcı bir yerden, dönemin Savunma Bakan Yardımcısı Kamil Emin Sabit’in evinden gelmekteydi.


Eli Cohen, Mısırlı yahudi bir ailenin çocuğu olarak 1924 yılında İskenderiye şehrinde doğdu. 1948 yılında İsrail devletinin kurulması ve BM tarafından tanınması ile İsrail devleti, Mısır’da bulunan Yahudilerle irtibat kuruyor ve onlara bulundukları ülkede İsrail adına faaliyetlerde bulunmaları için destek sağlıyordu. Bu operasyonlarda faydalanılan isimlerden biri de Eli Cohen idi. İsrail’in bu ülkede İsrail Savunma Bakanı Pinhas Lavon’un emriyle yaptığı “Suzanna Operasyonu” sırasında bir çok istihbaratçıları deşifre olmuş Cohen ise gizli kalmayı başarmıştı. Mısır’da yaşayan birçok yahudi gibi o da 1950’lerin başında İsrail’e göç etti. Cohen, İsrail’e geldikten sonra artık bu istihbarat işlerini bıraktığını ve sakin hayat sürmesi gerektiğini düşündü ve farklı iş alanlarına yöneldi. Tam bu sıralarda Cohen’i “MOSSAD” aradı ve ülke dışında bir operasyon için onu düşündüklerini belirttiler. İlk geldiklerinde ailesini bırakıp gitmek istemediği için kabul etmemişti fakat sonrasında ikinci teklifte artık kabul etmek zorunda kaldı. Tüm zorlu eğitimleri geride bırakıp artık hazır olan Cohen için Güney Amerika’ya yani yeni görevi için Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e yolculuk başlıyordu.
1961’de Arjantin’e gelen Cohen artık Lübnan asıllı “Kamil Emin Sabit” ismini kullanacaktı. Amacı Arjantin’deki Suriye’li diyasporası içinde yükselip kendini tanıtmaktı. 19.yy ortalarında birçok kişi Güney Amerika’ya göç etti ve içlerinde Suriyeliler de vardı. Kamil, Beyrut doğumlu bir Arap fakat aslen Suriyeli idi. Kamil, çok geçmeden Suriyelerin cemiyeti içerisinde sevilmeye başlamıştı. Aradan geçen zamandan sonra Kamil, Suriye Büyükelçiliği’nden de dostlar edinmeye başlamıştı. Arjantin’de yaşayan bu elit kesim, Kamil’in artık Suriye’ye dönüp orada ülkesi için bir şeyler yapmasını istiyordu. 1 senelik Arjantin serüveninden sonra Kamil Emin Sabit artık işini halletmek üzere Suriye’ye doğru yola çıktı.


1962’de Şam’a geldiğinde çantasında birçok üst düzey kişinin referans mektupları ile gelmişti. Burada lüks dairesinde partiler veriyor ve davet ettiği misafirleri sayesinde siyasilerle tanışıyordu. 1961’de Birleşik Arap Cumhuriyeti(Mısır-Suriye) dağılmıştı ve Suriye kaotik bir dönemden geçiyordu. Kamil, Baas Partisi’nin gelecekte Suriye siyasetinde büyük rol oynayacağını bildiği için partiden birçok dost ediniyordu, hatta bunlardan biri de partinin kurucu fikir babası Mişel Eflak idi. 1963 yılında asker içindeki Baas Partililer bir darbe yaparak yönetimi ele geçirmişti. Hatta bu darbenin olmasında parmağı olan kişilerden biri de Kamil Emin idi. O gece evinde bir parti düzenleyerek tüm üst düzey komutanları ve genelkurmay başkanını evinde partide oyalayarak darbenin daha kolay olmasını sağladı. Kamil Emin’in bu süreçte yükselişi sürüyordu ve ileride devlet bakanı olacağı konuşuluyordu. MOSSAD, Kamil Emin’e askerin içindeki üst düzey kişilerin isimlerini veriyordu ve onlarla samimiyet kurmasını istiyordu. Kamil Emin, bulunduğu ülkenin kültürünü ve dilini öğrenip kendini halka da sevdirmek istiyordu. O dönemde Suriye’de Baas ideolojisinden dolayı en büyük primi Arap milliyetçiliği yapıyordu. Bu hızlı yükselişi sonunda Suriye Savunma Bakanı Danışmanı olmuştu. İstediği tüm askeri üslere girebiliyordu. Komutanlar, Kamil’in evinde vermiş olduğu davetlere katılarak orada Kamil Emin’e tüm askeri operasyonların ne şekilde olacağını anlatıyorlardı. O da bu bilgileri evine kurmuş olduğu telsiz ile İsrail’deki yetkililere iletiyordu.


Kamil Emin, çok önemli planları da öğreniyordu. Bir gün Ürdün Nehri’nin yönünün değiştirileceği projeyi öğrenmişti ve bunu hemen iletti. Bir diğer öğrendiği ise askeri operasyonlarda Suriye askerlerinin dağın içindeki savunma hatlarını sığınak şeklinde yaptığını ve karşıdan hiçbir şekilde belli olmadığını fark ediyor. Bu yüzden Golan Tepelerindeki nöbet yerlerine yüzlerce okaliptus ağaçları diktiriyor ve bu ağaçların olduğu bölgede Suriye askerlerinin olduğunu ülkesine iletiyor. Bu bilgi 1967’de “6 Gün Savaşları” olarak bilinen savaşta İsrail için büyük bir bilgi oluyor.


Eli Cohen, artık kendisinden çok emin olduğu için hatalar yapmaya başlıyor. 1965 yılının ocak ayında, Suriye askerleri bir olağan dışı bir hareketlilik yaşıyorlar. Son dönemlerde yaşanan istihbarat zaafları ve yapılan operasyonların başarısız olması üst düzey komutanların canını sıkmıştı. Yapılan planlar öteki gün yabancı ülkelerin radyolarında haber oluyordu. Bunun sonunda Sovyetler ile yapılan anlaşma ile haberleşme cihazları getirildi. Kamil Emin, 24 Ocak günü ordunun bu yaptıklarından habersiz evindeki telsizin başına geçmiş ve MOSSAD’a haber geçiyordu. Aynı anda ise Suriyeli yetkililer yeni haberleşme cihazlarını kurmaktaydı. Kurulum nedeniyle ülkedeki tüm haberleşme sistemleri kapatılmıştı. Bir süre sonra alıcılara bir sinyal takılmıştı. Suriyeli askerler hemen sinyalin geldiği yeri tespit etmeye çalıştı. Askerler sinyalin geldiği yeri keşfettiklerinde çok şaşıracaklardı çünkü sinyal Kamil Emin Sabit’in evinden geliyordu ve bu onlar için imkansız bir durumdu. Askerler eve girdiğinde karşılarında Kamil Emin değil MOSSAD ajanı Eli Cohen olacaktı. Eli Cohen, yakalandıktan sonra tüm yaptıklarını itiraf etti ve 18 Mayıs 1965 günü günün ilk ışıkları Şam’ı aydınlatırken Merce meydanında halka açık olarak idam edildi. Gömüldüğü yeri kimsenin bilmediği söyleniyor.


Aykut FİLİZ

Takip Et
Bildir
guest
Kimse görmeyecek. Yorumunuza cevap yazıldığında bildirim almak için. (İsteğe Bağlı)

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Habere yorum yapabilirsiniz.x