Ömer Çelik, AB’ye seslendi: Ukrayna programında Türkiye neden yok?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çelik’in açıklamaları:

(14 Mart Tıp Bayramı) Vatansever bir şekilde ekiplerin şifa dağıtan yaklaşımıyla, pandemi dönemini Türkiye birçok ülkeye göre başarılı bir şekilde sürdürdü. Cumhurbaşkanımızın dün birçok müjdesi oldu. En önemlilerinden bir tanesi sağlıkta şiddet meselesi. Düzenlemelerin emeklilere yansıması da değerlidir. 

RUSYA’NIN UKRAYNA’YI İŞGALİ

Ukrayna’da büyük bir insani yıkım meydana geliyor. Birtakım değerlerin ne kadar kırılgan olduğu görüldü. İşgaller arasında bir mukayesenin olmaması gerekiyor. Ukrayna’daki bu tablo karşısında ortaya koyulan dayanışma kıymetlidir. Kırım’ın işgalini daha yumuşak tepkilerle karşılayanlar bugünkü tablo ile karşılaşırlar. Küresel bir dayanışma ortaya çıksaydı, Ukrayna’daki tablonun bu şekilde ortaya çıkması olmayacaktı. Neden Kırım işgal edilirken bu derece sessiz kalındı? 

“AB’NİN PROGRAMLARINDA TÜRKİYE NEDEN YOK?”

AB’nin Ukrayna meselesini tartıştığı programlarda neden Türkiye yoktur? Türkiye ile hem transatlantik hem AB hem bölgesel işbirliği açısından çok daha verimli ve asli ilişkilerin kurulacağı döneme girilmiştir. Bunun sadece güvenlik meselesiyle ilgili sahada işbirliği anlamına gelmemesi gerekir. Bir ülke ile sadece güvenlik alanında işbirliği yapayım, diğer alanlarda duvar öreyim gibi yaklaşıma girerseniz, aslında kendi ülkenizin dış politikasına dönük olarak Berlin Duvarı örmüş olursunuz. Kalıcı ateşkes umudu varsa bu katkıyı Türkiye yapacaktır. 

ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME

Burada çok büyük bir özgüvenle Cumhurbaşkanımız sözde soykırım tezlerine karşı arşivlerin açılmasını ifade eden yaklaşımları olmuştu. Normalleşmeyi sağlayacak adımların atılmasına dönük eylem planı açıklanmıştı. Bu tutumdan vazgeçildiği takdirde Azerbaycan’ın da desteğiyle normalleşme süreci hayata geçirilebilir. Bundan sonrası için bütün bölge halklarının ortak refahı, güvenliği için bu yaklaşımların üretilmesi mümkündür. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Aliyev’in perspektifi ile bir fırsat penceresi doğmuştur. 

TERÖRLE MÜCADELE

Türkiye’nin terörle mücadelesi dünyanın en meşru mücadelesidir. Demokrasimizi yok etmek isteyen en belalı yapılar, en gayriinsani yapılar terör örgütleridir. Demokrasimizi koruyoruz. Milli egemenliğimizi koruyoruz. 

SORU CEVAP

(Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti) Anneler ayağa çağrılmaz, annelerin ayağına gidilir. Bu milletimizin en büyük değerlerinden bir tanesidir. Diyarbakır Anneleri’nin ayağına gitmek şereftir. Onlar evlatları için ses yükselten, terör örgütünden evlatlarının kurtarılmasını isteyen, insani, annece duruşu ortaya koyan asil insanlar. Dünyanın en meşru şeyini istiyorlar. Her zaman annelerin ayağına gidilir. Demokratım diyen birisinin ilk işi teröre karşı duruşunu ortaya koymaktır. 

Takip Et
Bildir
guest
Kimse görmeyecek. Yorumunuza cevap yazıldığında bildirim almak için. (İsteğe Bağlı)

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Habere yorum yapabilirsiniz.x